AnaSayfa
ÖnderKimdir?
Bir ben vardır bende benden içeru
Yunus Emre

< Önder Kimdir? >
 

Kendini henüz bilmekten uzak bir insanın benliğini tanımlaması bir hayli zor olsa gerek. Yine de kişinin, hedeflerini, beğenilerini, begenmediklerini dürüstçe açığa vurması; aslında kendini, yani kişiliğini açığa vurması demektir. Buna dayanarak, işte 22 yıllık yaşamımdan manzaralar..

Çocukluk çağım, oyuncaklarla yeteri kadar oynayamamayı saymazsak gerçek bir çocuk gibi yaşandı. Bilirsiniz, sokak arası futbol maçları, kavgalar, çocuksu kahramanlıklar, kar günü çılgınlıkları, tebeşirle bahçe duvarına yazılan ilkokul aşkının adı -galiba Sema'ydı-, sonra Tommiks - Teksas çizgi romanlarına yöneliş, ilk gözlükle tanışma ve bu yüzden daha fazla balık yemek / daha uzaktan TV seyretmek zorunda kalma vs vs..

Ortaokul döneminde inanılmaz derecede içe kapanık bir çocuktum. Arkadaşım hoşlandığım kızın adını (Gülşah) ona söyleyecek diye ağlayışım, o kız sınıf başkanıyken konuştuğum için yazdığı yaramazlar listesinden adımı silmesi ve bu sayede hayatımı kurtarması (!), erkeklerin kızların eteklerini kaldırıp altında ne olduğunu merak etmeleri, bir gün okulda elimi yıkarken kocaman lavabonun yere düşüp binlerce parçaya ayrılması ve oradan derhal uzaklaştıktan 5 dakika sonra suç mahaline geri dönüp müdür beye ne olduğunu soruşum, bir de nöbetçiyken bir öğretmenin üzerine kazara çay döküşüm. O yıllardan anımsadıklarım yalnızca bunlar.

Lise yıllarına gelince, beklenenin aksine çalkantısız zamanlarıma rastladı: Ne bir aşk, ne de dişe dokunur bir olay. Bilgisayarla (Amiga 600) ilk karşılaşma ve oyunlar, buna rağmen sıkıcı yaz tatilleri, büyüdüğümü fark ediş, daha sonra üniversite sınav belgeleri ----> SINAV: HÜSRAN! O benim uslanmaz akrep burcu hırsım ve..

1996 yılında Küçüklerin (Atomların) Dünyası'na duyduğum ilgi nedeniyle tercihlerim arasına yazdığım kimya mühendisliği bölümünü 2. girişimde kazandım. Başlangıçta her şey yolunda gibiydi; fakat dönemler ardı ardına ilerledikçe mühendislik=sanayi çıkarımına vardım kendimce. İnsanoğluna dolaylı yoldan hizmet etmek (onlar için konforlu koltuklar, yataklar, muhteşem evler, televizyonlar vs. üretmek)  yerine, doğrudan hizmet etmeyi (psikolojik ve ruhsal destek sağlamayı) amaçlayan ben, bu durum karşısında hayal kırıklığına uğramadım desem yalan olur. Bundandır ki çevremdekilere bir masa veya kalorifer peteğini göstererek, "Ben onun bir parçası olmak istemiyorum!" cümlesini çokça sarfetmişimdir.

Üniversite yıllarının hemen başlarında önce psikoloji ve daha sonraları ise -vazgeçilmezim olan- şiir, parapsikoloji, metafizik ve tasavvuf (özellikle Vahdet-i Vücud anlayışı) ile tanıştım. Yaşamın gizemli derinliklerine yapılan yolculuklardı benim için her biri. Bu alanlara olan sadakatimi yitirmek şöyle dursun, öğrendiklerimle birlikte şaşkınlığım ve ilgim günden güne, dünden bugüne daha bir arttı ve yaşamımda azımsanamaz bir öneme sahip oldular.

60-70'li yılların müziğinin olağanüstü temsilcilerinden birini keşfettim '98 yazında: Jimi Hendrix. Onun dinlemekten hiçbir zaman bıkmadığım müziği ve yaşam felsefesi benliğimde derin izler bırakagelmiştir o zamandan bu yana (ailemde ve arkadaşlarım arasında saçımı uzatmamın ve gitara merak sarmamın ona benzeme amacına hizmet ettiğini düşünenler varsa, bu konuda yanıldıklarını söylemek istiyorum). Jimi dışında Bryan Adams, Bjork, Chris Rea, The Cranberries, Julio Iglesias, Enigma, Madonna, Richard Clayderman, Mylene Farmer, Six Pence None The Richer, Depeche Mode, Red Hot Chili Peppers, Frank Sinatra, Celine Dion, 'NSync, Britney Spears, Lene Marlin, Sezen Aksu, Haluk Levent, Kıraç, Teoman, Şebnem Ferah, Yeni Türkü, Yıldız Tilbe, Şükriye Tutkun, Yavuz Bingöl ve adını şu an hatırlayamadığım diğer bazı şarkıcı / grupların müziğini daima kendime yakın bulmuşumdur.

Peki, Önder'in kendinde ve diğerlerinde kabullenemediği neler var? Kişilik özelliklerimden sanırım en çok ihmalkarlığımı değiştirmek isterim. Evet, zaman zaman insanları ihmal ettiğim olabiliyor; bu anlar genelde iç hesaplaşma ve bir hedef için yoğun çabalama dönemlerime rastlar. Çevremdekilerde ise ölüm korkusu ve yaşama karşı güçsüz olma durumu bende tepki uyandırıyor diyebilirim ki büyük bir olasılıkla bunlar da Ben'den kaynaklanmakta.

Belki kendimden yeteri kadar bahsetmediğimi düşüneceksiniz (zaten bu benim en karakteristik özelliğimdir); fakat yine de bu yazıyı bir öneri ve özel bir şiirle noktalamak istiyorum.

Gezgin, ne ise aradığın, dileğim: Bu sayfada bulmandır. Gün olur da arayışının her defasında Sen'de tükendiğine tanık olursan, bir daha hiç çıkamayacağını bilsen bile "Kendi evrenine karış!" derim.

[HAYATA!..]

9 Ağustos 2000

 

SÖYLEYEMEDİKLERİMİ İŞİTİN LÜTFEN

Bana aldanmayın! 
Yüzüm bir maskedir, 
Sizi aldatmasın. 

Binlerce maskem var, 
Çıkarmaya korktuğum, 
Ve, 
Hiçbiri ben değilim... 
Olmadığımı göstermek
İkinci doğam oldu.

"Kendinden emin biri" dersiniz, 
Sanki güllük gülistanlık 
Benim için her şey... 
Adım güven belirtir, 
Ve, 
Oyunumun adı 
"Ağırbaşlılıktır". 
İçimde ve dışımda denizler sakin, 
Herşeyin kumandanı ben... 
Kimseye gereksinme duymayan 
Ben... 
Fakat, inanmayın bana, 
Lütfen!.. 

Her şey dışta düzgün ve cilalı, 
Hiç yıpranmayan ve her zaman saklayan 
O maske!.. 
Altta ne güven, ne de rahatlık... 
Altta, 
Karışıklık, korku ve yalnızlık içinde bocalayan 
Gerçek ben!.. 
Ama saklarım bu gerçeği savunuculukla... 
Kimsenin bilmesini istemem... 
Zayıf taraflarımı düşündükçe, 
Titrer ve sararırım... 
Ya başkaları görürse iç dünyamı... 
Gerçek ben ve yalnızlığımı! 
İşte, 
Maskelerimi onun için takarım... 
Onun için, arkalarına saklanacak 
Maskeler yaratırım... 
Onlar, 
Gösterişte kullanabileceğim 
Parlatılmış yüzlerim. 
Beni korur, bakan gözlerden...

Beni olduğum gibi kabul edecek, 
Sevecek 
Bakışlar bulamazsam, 
Solacak kuruyacak gerçek ben... 
Ve, 
Ben bunu biliyorum. 
Beni kendi maskelerimden kurtaracak, 
Kurduğum hapishaneden kaçıracak 
Diktiğim engellerden aşıracak, 
Beni seven, 
Beni anlayan 
Bakışlar olacak. 
Bana, 
"Sen değerlisin" diyecek, 
"Maskesizken, daha bir insansın" 
"Daha yakın, daha bir dostsun" 
Diyecek bir bakışa 
Beni gören bir bakışa 
Muhtacım... 

Benim yanıma sokulman kolay olmayacaktır!.. 
Uyarırım seni dost!.. 
Uzun yıllar kendini yetersiz hissetmiş ben, 
Sana kendini kolayca açamayacaktır... 
Bütün gücümle tutunacağım maskelerime, 
Ne kadar sokulursan yakınıma, 
O denli şiddetli geri iteceğim seni... 
Kim olduğumu merak ediyor musun? 
Hiç merak etme... 
Ben çevrendeki 
Her erkek ve kadınım... 
Maske takan her insanım. 
Charles C. Finn

ÖnderKimdir?
AnaSayfa