AŞK
KORUGANI
Beklerim
mazgallar kuytusunda
Bengi düşmanım
aşk'ı
Ah, ömür
çınarından
Dökülür
yıllar maziye yığınla!
Mevsimler
solar döngüsünde yaşamın;
Açar nice
mevsimler taç yapraklarda.
Bildik bir
melodi taşınır sonsuza yankılarda.
Aldırmam,
dayarım kulağımı sessizliğe
Asırlık
bir korkuluktan farksız!
Kırık dökük
sırça duvarlar
Yenilgilerden,
anlık vurgunlardan artakalan.
Ömür boyu
mahkumiyette umutları
Barındırır
virane hücreler.
Oysa ellerim
ne kadar da uzak onarımlardan.
Bilirim,
doğduğum an kazındı usuma
Ki gizlemek
istemez yıkıntıları, onur!
Ufukta puslu
bakışlar tüm uslanmazlığıyla.
Özlerim
aşk'ı an be an, ölüm gibi gözlerim
Endişeliyken
silahsızlığında ruhum.
Bir özlem
ki, çökük omuzda kuzgun.
Süzülüyor
gök uçuruma kanatlanıp ansızın.
Buz mavisi
çığlıklara boyanıyor ıssızlığım;
Derken,
benliğime bir ürküntüdür çörekleniyor.
Ya bir yanılsamaysa
diyorum aşk
Ya da çocuksu
düşlerde bir karabasan!
Ağlar mıyım
o zaman boşunalığına
Papatyaları
bekleyişin?
Ne derim
o çocuğa parçalanırsa yumulu avucunda
Çiçek diye
kandırdığım güz yaprağı?
Önder
2 Aralık
1998