Alıntı#10
/ %51 Zararsızlık / Bartholomew / Sy.: 224
- 225
"Soran:
Bana ihanet eden bir kişiye yaklaşmalı mıyım? Duygularımı açığa vurmayı
ve o kişinin bunları bilmesini isterim.
Bartholomew:Dostum,
sizin
karar vermeniz gerekir. Fakat zihninizde böyle bir şeyle bu kişiye giderken,
maksadınızı dikkatle gözden geçirmelisiniz. Kendi kendinize sorun, bu kimseye
bunu yapmanızın nedeni incinmiş olmanız mı, yoksa durumu onunla
bir açıklığa kavuşturmak istemeniz mi, veya her ikisinden biraz
mı? Kararınızı bu süreç belirleyecek. Fakat her ne yaparsınız, eylemlerinizin
sorumluluğunu
üstlenin. Lütfen fark edin, harekete geçirdiğiniz her ne ise, onunla
birlikte yaşamak zorunda kalacaksınız. Eğer maksadınız intikam ise,
lütfen durun ve bunun üzerinde biraz daha düşünün. Siz incinirsiniz, onları
incitirsiniz, onlar karşılık olarak sizi tekrar incitirler, ve bu sonu
gelmez şekilde devam eder. Onun bir yerde durması gerekir. Öyleyse, bunun
üstünde düşünün. Bir kişinin gıyabında da siz duygu ve heyecanlarınızı
ifade edebilirsiniz -yani o kişinin sizin karşınızda oturuyor olması gerekmez.
O kişinin fiziksel varlığı orada olmadan da siz içinizi dökebilirsiniz.
Duygusal
acı çekmek, insani durumun bir bölümüdür. Birisi geçenlerde bana sormuştu,
"İnsanlar ihanete uğramaya öylesine alıştıklarına göre, başka insanları
nasıl olur da gerçekten sevebilirler?" diye. Verebileceğim tek yanıt, sizin
sözünü ettiğinizin gelip geçici bir sevgi olduğudur; böylece siz Tanrısal
Sevgi'yi tezahür ettirinceye kadar o size acı vermeye devam edecektir.
Kişisel
olmayan (kişilik-üstü, gayrı şahsi) sevgiyi hayatınızda harekete geçirinceye
dek siz incitilmeye devam edeceksiniz. Bunun başka yolu yoktur.
İnsani durumun
tümüyle ne olduğunu idrak edin lütfen ve küçük türdeki aşk ilişkilerine,
aradığınız sevgiymiş gibi bakmamaya çalışın. Beşeri aşk ilişkisi, Tanrısal
Sevgi'yi hissetmenin bir aynasıdır. Ve Tanrısal Sevgi bir tek kişiyle sınırlı
değildir." |