
Alıntı#5
/ Ben O'yum / Sri Nisargadatta Maharaj /
Sy.: 162 - 163 - 164
"Soran:
Doğa milyonlarca varlığın ölümüne yol açıyor ama bu beni korkutmuyor. Bunda
trajedi ya da gizem bulunabilir ama gaddarlık yok. Beni dehşete düşüren
ise insanın yol açtığı ıstırap, yıkım ve perişanlıktır. Doğa yapımlarında
ve yıkımlarında görkemlidir. Fakat insanın eylemlerinde bayağılık ve cinnet
var.
Maharaj:
Doğru. Demek oluyor ki sizin sorununuz ıstırap ve ölüm değil, fakat onların
kökenindeki bayağılık ve deliliktir. Bayağılık da bir delilik şekli değil
midir ve delilik zihnin kötü kullanılması değil midir? İnsanlığın sorunu
yalnızca zihnin bu kötü kullanımında yatar. Aklını doğru şekilde kullanan
insana doğanın ve ruhun bütün hazineleri açıktır.
S:
Aklın doğru kullanılması nedir?
M:
Korku ve açgözlülük aklın kötü kullanılmasına neden olur. Aklın doğru kullanılması
ise sevgi, hayat, gerçek ve güzellik yolunda hizmettir.
S:
Söylenmesi yapılmasından kolay. Gerçek sevgisi, insan sevgisi, iyi niyet
-ne lüks! Bunlara bol bol ihtiyacımız var, fakat kim sağlayacak?
M:
Siz gerçek ve sevgi, zeka ve iyi niyet için insanlara ve Tanrı'ya sonsuza
dek yalvarıp yakarabilirsiniz -ama hepsi boşuna. Siz işe kendinizden ve
kendinizle başlamak zorundasınız -bu değişmez yasadır. Siz çehreyi değiştirmedikçe
görüntüyü değiştiremezsiniz. Önce, dünyanızın sadece sizin kendi yansımanız
olduğunu idrak edin ve bu yansımaya kusur bulmaktan vazgeçin. Kendinizle
ilgilenin, kendinizi düzeltin -zihinsel ve duygusal bakımdan. Fiziksel
düzelme otomatik olarak gerçekleşecektir. Hep reformlardan söz ediyorsunuz;
ekonomik, sosyal, politik reformlardan. Reformları bırakın ve reformcuyu
düşünün. Budala, açgözlü ve kalpsiz bir insan ne tür bir dünya yaratabilir?
S:
Biz kalbin değişmesini bekleyeceksek süresiz bekleyeceğiz demektir. Sizin
öğüdünüz bir mükemmellik öğüdü ama aynı zamanda bir çaresizlik ve umutsuzluk
öğüdü. Herkes mükemmel olduğunda, dünya da mükemmel olacak. Zaten bilinenin
ne kadar gereksiz bir ilanı!
M:
Ben bunu söylemedim. Ben sadece dedim ki: Siz kendinizi değiştirmedikçe
dünyayı değiştiremezsiniz. Ben "herkesi değiştirmedikçe" demedim. Başkalarını
değiştirmek ne gerekli, ne de mümkündür. Ama eğer siz kendinizi değiştirebilirseniz,
bir başka değişikliğin gerekmediğini göreceksiniz. Görüntüyü değiştirmek
istiyorsanız, filmi değiştirirsiniz, sinema perdesine saldırmazsınız!
S:
Kendinizden nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz? Söylediğinizin doğru olduğunu
nasıl biliyorsunuz?
M:
Ben kendimden değil, sizden eminim. Yapmanız gereken tek şey ancak içte
bulunabilecek olanı dışta aramaktan vazgeçmektir. Harekete geçmeden önce,
bakışınızı değiştirin. Siz vahim bir anlayış bozukluğu içindesiniz. Zihninizi
berraklaştırın, gönlünüzü arındırın, hayatınızı kutsayın -dünyanızı değiştirmenin
en hızlı yolu budur." |

|