Hayat Diye
Bir Şey Var! / Ahmet Altan
Nedir, ne
oluyor, unuttunuz mu yoksa yaşadığınızı, günler, kızgın küller gibi bütün
duygularınızı kavurup öldürerek mi geçiyor üzerinizden, arzuyla dudağınızı
ısırdığınız olmuyor mu hiç, bir müzik sesiyle şöyle bir koltuğunuzda doğrulduğunuz,
aniden bir yaz yağmuru gibi boşanıveren sebepsiz sevinçlere inanmıyor musunuz,
bir ağaç gölgesinde bir an durmak, bir akşam üstü denize baktığınızda bu
sonsuz suların kıpırtısına şaşmak yok mu artık, elele tutuşmak, bir avucun
bir başka avuca dokunmasının yarattığı ürperti de hayal hanesinde kendine
bir yer bulmuyor mu, bitti mi bu macera, çekildiniz mi hayattan, hayatın
sizin bulunmadığınız yerlerde yaşandığına mı inanıyorsunuz, daha bitmeden
bitirdiniz mi her şeyi, yorgun ruhunuz yeni coşkular için hazir hissetmiyor
mu kendini. Delirdiniz mi siz? Şu köşebaşında karşınıza ne çıkacağını ne
biliyorsunuz, biliyorum genellike köşe başlarından açlık, acı ve ölüm çıkıyor
karşınıza ama kimbilir, belki eski bir dosta, belki güzel bir kadına, belki
okunmuş kitablar satan bir sahafa da rastlayabilirsiniz, bir piano sesi
duyabilirsiniz ya da bir Rumeli türküsü açık bir pencereden , bir söğüt
ağacı görebilirsiniz çocukken kabuğundan düdük yaptığınız, dans adımlarıyla
yürüyen bir çift bacak geçiverir önünüzden, bir oğlan bir ıslık çalabilir,
hatta siz bile çalabilirsiniz.
Ne sevinci,
ne hayatı, ne eğlencesi para yok ki diyorsanız eğer ve eğlenmek için paranın
gerekliğine bu kadar inanıyorsanız, emin olun paranız olduğunda da eğlenemezsiniz,
para eğlenmeyi çeşitlendirir sadece ama eğlenceyi yaratamaz, öpüşmek parayla
değil, şarkı mırıldanmak parayla değil, acaba o şimdi ne yapıyor diye düşünmek
parayla değil, tv'de iyi bir film seyretmek parayla değil, sizin için demlenmiş
bir bardak çayı, bu benim için yapıldı diye neredeyse gururla alıp, bardağı
ince belinden sıkıca kavrayıp içmek parayla değil. Bir tabak semizotunu
sevinçle paylaşabilirsiniz ve hiç bir pahalı lokantada bulamayacağınız
bir tad alırsınız, eğer bir tabak yemeği paylaştığınız, paylaşmak istediğiniz
insansa. Hayat diye bir şey var. Sadece sizin olan, sadece size ait, içinde
sadece sizin gördüğünüz çiçekler açan, yalnızca sizin müziklerinizin çaldığı
bir bahçe var, sokmayın oraya öyle herkesi, çiçeklerinizi baskalarının
çapalamasını beklemeyin, şarkılarınızı başkalarına söyletmeyin, anladık
ahmaklıklar oluyor, aptalca kararlar veriliyor, hepinizin hayatından bir
şeyler çalınıyor, hayallerinizi teker teker buduyorlar, ümitlerinizi öldürüyorlar,
çaresiz bırakıyorlar sizi, yenildiniz belki de, yenilginin ağır yaralarını
taşıyorsunuz ruhunuzda ama gene de bir hayatınız var sizin, sadece size
ait bir bahçeniz, durup soluklanacağınız, yaralarınızı yıkayacağınız, çiçeklerini
seyredebileceğiniz bir bahçe, soğukta bir bira içebilirsiniz, bir ağacin
gölgesinde durabilirsiniz bir an, sabaha karşi uyanıp her ay yeniden doğan
hilale bir bakabilirsiniz, çok sevdiğiniz bir kitabı bir daha karıştırabilirsiniz,
aşık olabilir ya da aşık olmayı düşünebilirsiniz. Sevdiklerinizi özleyebilir
ve bir gün yeniden kavuşabileceginizi hayal edebilirsiniz, geceleri ağaçların
daha değişik koktuğunu fark edebilirsiniz, yeni bir salata icat edebilirsiniz,
sevgilinizi çırılçıplak soyup evde öyle dolaştırabilirsiniz, saçlarınızı
her zamankinden daha değişik kestirebilir, evinize bir gün de başka bir
yoldan gidebilirsiniz, alışkanlıklarınızı degiştirmek için kendinize karşı
müthiş bir savaş açabilirsiniz. Hayat diye bir şey var, her zaman size
keşfedilecek geniş alanlar bırakan, ne kadar yaşarsanız yaşayın daima bilmediğiniz,
kuytularına sokulamadığınız bir hayat, sadece size ait bir hayat. Biliyorum
dertler çok, ahmaklıklar yapılıyor, sıkıntılar bitmiyor, günler birbiri
ardina buruşup eskiyor, yorgunsunuz, belki yeniksiniz. Teslim mi olacaksınız
peki? Hayal kurmayacak mısınız, çılgınca sevişmeyecek misiniz, bir daha
öpüşmeyecek misiniz, ağaçlara bakmayacak mısınız, denizlere şaşmayacak
mısınız, ani ve sebepsiz sevinçlere inanmayacak mısınız, bir tabak semizotunun
tahmin edemeyeceğiniz kadar lezzetli olabileceğini hiç düşünmeyecek misiniz,
sizin için demlenmiş bir bardak çayı bardağı belinden kavrayıp içmeyecek
misiniz her şeyi. Delirdiniz mi siz? Hayat diye bir şey var, evet orada,
elinizin hemen yanında duruyor. |